anadolu-forum


Join the forum, it's quick and easy

anadolu-forum
anadolu-forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Neden tesirli bir dergimiz yok?

Aşağa gitmek

Neden tesirli bir dergimiz yok? Empty Neden tesirli bir dergimiz yok?

Mesaj  nedim_abii C.tesi Ekim 24, 2009 10:32 am

Usta yazar Mehmet Şevket Eygi büyüğümüz geçen günkü yazısında çok önemli bir konuya değindi. Ülkemizde binlerce haftalık, aylık ve üç aylık dergi olduğunu fakat bu dergilerin bir tesirinin olmadığını söyledi.

"İslâmî kesimde dergi bolluğu olmasına rağmen neden bir tane etkili ve tirajı yüksek dergimiz yok" diye sorduktan sonra 1960'lı yıllarda merhum Necip Fazıl'ın kendisine söylediği; "Derginin yeni sayısının piyasaya verildiği gün, insanlar akın akın gazete-dergi satılan yerlere giderler ve yeni sayıyı satın alırlar... İşte bir derginin gücü, tesiri, canlılığı buradadır..." cümlelerini aktardı.

1950'li yıllarda Büyük Doğu'yu, Serdengeçti'yi, Hür Adam'ı büyük bir merak ve heyecanla okuduğunu söyleyen Eygi, her hafta bir milyon meraklı heyecanlı vatandaşın gidip alacağı bir derginin özlemi içinde olduğunu ifade etti.

Şevket Eygi'nin de dediği gibi Türkiye'de bir dergi bolluğu yaşandığı muhakkak. Bu dergilerin her birisi, kendi içinde küçük bir imparatorluk gibi... Her birisi belki faydalı yazılar ve haberlerle düşünce dünyasına katkı sağlıyorlar ama bir gerçek var ki bu da onların yeteri kadar tesirli olamamalarıdır.

Edebi dergileri bir tarafa ayıracak olursak İslami dergileri incelediğimizde bunları kabaca ikiye ayırabiliriz. Birincisi bir cemaat veya tarikata ait olan dergiler, ikincisi de akademik dergilerdir.

Akademik dergiler noktasında çok başarısız olduğumuzu düşünmüyorum. Bu alanda çok güzel dergiler var. Bunlar ilmi çalışmaları yayınlıyorlar. Fakat bunların bir dezavantajı var ki bazıları modernist görüşlere teslim olmuş bir anlayışla yayın yapıyorlar. Yine de en ciddi makaleleri bu dergilerden okuyoruz. Bu dergiler direkt halka yönelik dergiler değildir, belli bir kültür birikimi olan kimseler içindir. Zaten resim ve baskı teknikleri kullanılmadığı için pek albenisi olan dergiler değildir.

Gelelim diğer gruba yani; bir cemaatin, grubun veya tarikatın himmetiyle çıkartılan dergilere; bu dergilerin tirajı cemaatin veya grubun büyüklüğü ile alakalıdır. Ya da cemaatteki kişilerin iyi çalışmasıyla alakalı... Bu konuda Sızıntı Dergisi'ni takdir etmek lazım... Biz üniversitedeyken "Seni Zaman'a abone edelim, Seni Sızıntı'ya abone edelim" diye her gün telkinlerde bulunan arkadaşlarımız olurdu. Ben de o yıllar arkadaşları kıramayıp Zaman ve Sızıntı'ya abone olmuştum. Sızıntı bana çok ruhsuz geldiği için onu bir türlü okuyamıyordum ama Zaman'ı Ali Bulaç gibi bazı önemli isimlerden dolayı okuyordum. Ben dergi ve gazete abonesi bulmak için yapılan bu gayreti olumlu karşılıyorum. Keşke biz de kendi gazetemiz ve dergimiz için aynı hassasiyeti göstersek. Bu hassasiyet düşünce dünyasına katkı sağlayan bir hassasiyettir, bunun için takdire şayandır.

Konumuza dönecek olursak Türkiye'de maalesef beni tatmin eden ve doyuran bir fikir dergisinin maalesef olmadığını söylemek zorundayım. Türkiye'de etkili ve yüksek tirajlı bir dergi neden yok? Bu konuda bence biraz derlenmeliyiz. Evet iyi dergilerimiz var, başarılı ve gayretli editörlerimiz de var. Fakat neden Şevket Eygi'nin de dediği gibi trajı yüksek ve tesirli bir dergimiz yok.

Kimse bana kızıp alınmasın ve şu soruma cevap arasın: Ben falanca dergiyi ne için almalıyım? Veya hangi yazarın yazısını okumak için almalıyım? Bir derginin içerisinde asıl meseleler es geçilmişse, teferruatlar öne çıkarılmışsa, bir derinlik yoksa, bir bilinç aşılamıyorsa, makaleler fantastik ve magazinsel bir tarzda yazılmışsa, ben bu dergiyi neden alayım?

İyi bir dergi nasıl olmalıdır sorusuna bir cevap arayarak bu yazıyı bitirmek istiyorum.

İyi bir İslami fikir dergisinin iyi bir yazar kadrosu olmalıdır. Bu kadro Müslümanların sorunları ile ilgili güncel yazılar yazmalıdır. Mümkünse dergi sağdan soldan toplama yazarlarla değil, derginin kendi yazarları ile çıkartılmalıdır. Bu da belki biraz maddiyatla ilgili bir konudur.

Fantastik yazılar dergide olmamalıdır. "Aşk mektubu"na benzeyen bir üslup kullanan özellikle bayan yazarlardan arınmış olmalıdır. Hani "Yüreğimde ince bir sızı ile ıslak kaldırımlarda yürürken..." gibi cümlelerden bahsediyorum. Türkiye'de kimin eline kalem verseniz böyle şeyler yazar. Bizim aklı başında ciddi şeyler yazan arkadaşlara ihtiyacımız var. Ben sevdiğim genç kardeşlerime böyle şeylerle vakit kaybetmemeleri gerektiğini söylüyorum.

İyi bir dergide derinliği olmayan ısmarlama yazılar olmamalıdır. Mesela ben okuma yaparken hep altını çizerek okurum. Bazen bir dergiyi elime aldığımda başından sonuna kadar altını çizecek bir tek cümle bile bulamıyorum. Bazen de sadece bir makalenin neredeyse tamamının altını çiziyorum. Bu, derginin fikir yüklü olup olmaması ile ilgilidir. Geçmişte bazı dergiler vardı; adeta bir okul gibiydi. Onlar birçok önemli yazarlar yetiştirdiler. Şimdiki dergilerde ise adam on sene yazmasına rağmen hale isminin bir karşılığı bulunamıyor. Bu da derinliğinin olmamasından kaynaklanıyor zannederim.

İyi bir dergi profesyonel bir gazetecinin danışmanlığında gazetecilik mantığıyla hazırlanılmalıdır. Çünkü iyi bir gazeteci neyin ilgi çektiğini neyin çekmediğini iyi bilir. Soluk, renksiz bir dergi kimseyi mutlu etmez. Teknik konular mutlaka ehline sorulmalıdır.

Bu yazı sadece bu konuya dikkat çekmek için yazılmıştır. Mutlaka dergi editörleri de bir araya geldiklerinde bu tür konuları konuşuyorlardır. İnşallah bizler de okurken bize heyecan verecek olan o kaliteli dergiyi görürüz.

Aydın BAŞAR


--------------------------------------------------------------------------------

nedim_abii

Mesaj Sayısı : 35
Rep puanı : 10093
Kayıt tarihi : 24/10/09
Nerden : ankara

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz